İslam Dininde ahlakın büyük bir önemi ve değeri vardır. İslamın gayesi
insanları güzel ahlak sahibi yaparak olgunlaştırmaktır. İslam güzel ahlak
demektir. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.'(88) Bir müslümanın değeri
ahlakının güzelliği ile ölçülür. Peygamber Efendimiz:
'Sizin bana en sevimliniz ve kıyamet gününde bana en yakınınız ahlakı en güzel olanınızdır.'(89) buyurarak bu gerçeği dile getirmiştir.
Peygamberimize: Allah katında en sevgili kullar kimlerdir?'diye sordular:
Peygamber Efendimiz: 'Ahlakı en güzel olanlardır'(90) buyurdu. İbadetler nasıl dinimizin emri ise, güzel ahlaklı olmak da dinimizin emridir. İslam'da ibadetlerin bir gayesi de kişileri kötülükten sakındırmak ve iyi ahlak sahibi yapmaktır.


Ahlakı Güzelleştirmenin Yolu
Çocuk dünyaya tertemiz olarak gelir. Eğer anne ve babası tarafından iyi terbiye edilir, güzel huylar kazandırılırsa iyi ahlaklı olarak yetişir. Şayet iyi
terbiye edilmez, ruhunu kötü huylar bir kara leke gibi kaplarsa ondan güzel
ahlak ve iyi davranışlar beklenmez. Nasıl ki, bedenimizi rahatsız eden hastalıklar ilaçla tedavi edilirse, ruhumuz
da çirkin huyların atılarak yerlerine iyi huyların yerleştirilmesi ile tedavi
edilebilir. Sevgili Peygamberimiz: 'Ahlakınızı güzelleştiriniz'(95) buyurarak kötü ahlakın düzelebileceğini belirtmiştir.
Kendisinde bulaşıcı hastalık olan bir hasta ile oturup kalkan kimse aynı
hastalığa yakalanabilir. Kötü ahlaklı insanlarla arkadaşlık edenler de onların
davranışlarından etkilenir ve zamanla iyi huylarını kaybederek kötü ahlaklı
olurlar. Bu sebeple, iyi ahlak sahibi olmak ve bunu devam ettirebilmek için iyi bir ahlak eğitimi görmek yanında bilgili ve iyi ahlaklı insanlarla arkadaşlık
etmek, kötülerle düşüp kalkmaktan sakınmak lazımdır.
Sevgili Peygamberimiz:
- İyi kimselerle arkadaşlık etmeyi, güzel kokular satılan bir dükkanda oturmaya benzetmiştir. Dükkan sahibi o kimseye bir şey ikram etmese bile oranın güzel kokularından yararlanır.
- Kötü kimselerle arkadaşlık etmeyi de demirci dükkanında oturmaya benzetmiştir. Orada oturan kimseye ya bir ateş kıvılcımı sıçrar, veya fena kokusundan rahatsız olur. (96)
İşte bunun gibi iyi kimselerle arkadaşlık edene, iyilerin güzel ahlakı tesir
eder, o da iyi huylu olur. Kötü ahlaklı insanlarla arkadaşlık yapanlara da
onların kötü davranışları tesir eder ve zamanla o kimsenin iyi huyları bozulur, kötü ahlaklı olur. Bize düşen görev; arkadaş seçiminde dikkatli olmak, iyi ve bilgili kimselerle dost olmak, onların söz ve sohbetlerinden yararlanmak, kötü insanlardan uzak durmaktır. Ancak; kötü davranışlardan kurtarmak amacı ile insanlara yaklaşmalı
ve iyi ahlak sahibi olmalarına yardımcı olmalıyız


İnanç ve İbadetlerin Ahlakımıza Tesiri
Gerçek bir inanca sahip olan insan, bütün davranışlarının Allah tarafından
görüldüğüne ve bunların görevli melekler tarafından da yazıldığına inanır.
Dünyada yaptığı her iş ve davranışın kıyamet gününde kendisinden sorulacağını bilir. İyilik yapanların bunun mükafatını göreceğine, kötülük edenlerin de cezasını çekeceğine kesinlikle inanır.
Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
'Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.'(91) Bu inanç, insanı kötülüklerden uzaklaştırır ve iyilik yapmaya yöneltir. Kalbinde
böyle bir inanç ve sorumluluk duygusu taşımayan kimselerden ise kendi çıkarları olmadıkça iyilik beklenmez, bunlar fırsat bulunca kendi çıkarları için her kötülüğü yapabilirler.
Halbuki kalbinde sağlam bir inanç taşıyan bir müslüman bütün davranışlarına dikkat eder. Kimseye kötülük yapmaz. Elinden geldiği kadar iyilik etmeye çalışır. İbadetler, hem kalbimizdeki imanı güçlendirir, hem de iyi ahlaklı olmamızı sağlar. Beş vakit namaz, bize daima Allah'ı hatırlatır, her türlü çirkin davranışlardan vazgeçirir. Oruç, şefkat ve merhamet duygularını geliştirir, elimizi haramdan, dilimizi yalandan korur. Zekat cimrilikten kurtarır, başkalarına karşı iyilik ve yardımseverlik duygularını geliştirir, topluma faydalı bir insan haline getirir.İnsanların çalıştığı iş kolları, kazanç yolları çeşitlidir. Çalışıp kazanmada dikkat edeceğimiz husus: Kazancımızı helal yollardan sağlamak ve rızkımıza haram
karıştırmamaktır.
Peygamber Efendimiz;
'İnsanın, malını nereden kazanıp nereye harcadığından kıyamet günü sorguya çekileceğini'(92) bildirmiş, kazancına haram karıştıranlar hakkında şu uyarıda bulunmuştur:
'Bir müslümanı aldatan, yahut zarar veren veya hile yapan bizden değildir.'(93)Çalışıp kazanırken doğru hareket edenler için de şu müjdeyi vermiştir: 'Ticarette doğruluktan ayrılmayan kıyamet gününde Peygamberlerle beraber olacaktır.'(94) Doğruluk, müslümanlıkta çok önemli bir ahlak kuralıdır. Müslümana yakışan, iş hayatında doğruluktan ayrılmamak, insanları aldatmaktan, karaborsacılıktan, kaçakçılığın her çeşidinden sakınmak, helal ve temiz yollardan kazanmaktır.
İyi ahlak sahibi insan, işini doğru yapar, kimseyi aldatmaz, hile ve
dolandırıcılık yapmaz. üzerine aldığı görevi hakkıyle yapar, hem kendisine, hem de çevresine yararlı olur.

Ahlak Neye Denir
Ahlak, insanın ruhuna yerleşen alışkanlıklardır. Bu alışkanlıklar, fazla
düşünmeye gerek olmadan fiil ve davranışlarımızı meydana getirir. Ruhumuza yerleşen alışkanlıklar iki kısımdır:
1) İyi alışkanlıklar,
2) Kötü alışkanlıklar.
Organlarımızın hareketleri ruhumuza bağlıdır. Ruhumuza iyi alışkanlıklar
yerleşirse organlarımızın fiil ve davranışları iyi olur. Bunlara güzel ahlak
denir. Ruhumuza kötü alışkanlıklar yerleşirse davranışlar kötü olur. Bunlara da kötü ahlak denir. Davranışlarımızın iyi, ahlakımızın güzel olabilmesi için
ruhumuzu kötü huylardan temizleyerek iyi huylar yerleştirmemiz gerekir.




 

 

 


 







    

 


 



 

                     

              dakika saniye misafirimiz oldunuz .....